beraberlik

beraberlik
-ği is.
1. 一起, 一块儿; 共同: Kaynana ile gelin beraberliği yürütemediler. 婆媳俩无法相处。Onların beraberliği tam elli yıl sürmüştür. 他们共同生活了整整50年。
2. 相等; 同等, 平局, 平手
◇ \beraberlik müziği 乐́ 合奏乐, 交响乐 \beraberliki korumak 保持平衡, 打成平手: Oyunda iki kulüp de beraberliği korudu. 在比赛中两个俱乐部也打成了平手。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • beraberlik — is., ği 1) Birlikte olma durumu Onların beraberliği tam elli yıl sürmüştür. H. Taner 2) Baş başa kalma durumu 3) Başa baş kalma durumu Birleşik Sözler beraberlik müziği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beraberlik müziği — is., müz. Orkestra, koro veya oda müziğinde olduğu gibi birçok sesle oluşturulan müzik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KEBSE — Beraberlik, eşitlik, müsavat. * Ebucehil karpuzu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MAİYYET — Beraberlik. Arkadaşlık. * Yüksek rütbeli bir kimsenin emri altında bulunan hey et. * Yan. Nezd …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MURAFAKAT — Beraberlik, arkadaşlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜKÂFEE — Beraberlik, eşitlik, müsavat …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜZAMELE — Beraberlik, muâdele …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TAADÜL — Beraberlik, eşitlik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEKÂFÜ' — Beraberlik, eşitlik, müsâvilik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TİNNÜ — Beraberlik, eşitlik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ÜSVE(T) — Beraberlik. * Halka reis olmak. * Dert ortağı. Sâdık arkadaş. Manevî tabib. * Nümune ve örnek tutulacak olan insan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”